Yara ve Kabuk
...
Yazar: Ahmet Çabuk
Hazırlayan: Selim Öztürk
Okuyan: ImOriqinaL
...
Gözlerinde kaybolmadım,
gözlerinde kendimi buldum.
Dudağının kenarından
alnına bir yol istiyorum.
Bir durak ötesini bilmeden gitmek,
yürüdükçe gamzelerine düşmek,
düştükçe koşmak istiyorum.
Sanki bir dünya ve
öyle derin ki gözlerin,
düşmeden geçmek imkansız.
Etrafını dolaşıyorum,
çizgilerine dokunuyorum.
Kaşlarından salınıp
kirpiklerine iniyorum.
Yalan söylemeyem,
içime batıyor orası biraz.
Her kıvrımının ruhumu göz göz
yaraladığını,
oluşan eliflerin sesimde âh olduğunu
Her kıvrımının ömrümde
Her kıvrımının hayallerimde
Her kıvrımının benliğimde
Yeni bir adıma gebe olduğunu
bilmeni istiyorum.
...
Ben sende ölmeye değil,
sende can bulmaya geldim.
Kaç kez öldüm biliyor musun
sana gelirken? Kaç kez
düştüm içi boş obruklara,
susuz meralara?
Yaşama isteğim bu yüzden,
susuzluğum bu yüzden.
Renkli bakışlar aramıyorum,
gece siyahı gözlerindeki
ay ışığın yeter bana…
Bende bu durgun gönül varken,
yakamozların düşecek biliyorum.
Halka halka büyüyecek içimdekiler.
Önce beni yutacak ardından seni…
Sen istemesen de,
Öyle bir saracak ki bu ateş seni,
suyun aklı kesmeyecek.
Rüzgar yönünü şaşıracak.
ve aklın ile kalbin
amansızca savaşacak…
...
Yine de yakmak istemiyorum,
ne bu ateşi, ne seni ne de kendimi…
Bir sigaraya yar olurken hayallerim,
Dudaklarımda yarım bir gülüş,
tüm ciddiyetimle “kov beni” diyorum.
“Ya da beni koy en korktuğun yere….”
Aşkın arafından
sıyrılıp,gözlerinden düşeyim
ab-ı hayat sunan yüreğine.
Yarama tuz basma ne olur
Ben basayım ayaklarımı gönül yurduna.
Çölünde bir zerre,
göğünde bir bulut olup
yer bulayım benliğinde kendime.
Her nefesini hissedip
her sözünü duyayım.
Sen nefsine uyma,
ben şeytana uyayım…
...
Mazisi dün olanın
ömrünü sorma bana,
ölümün saati olmaz
yaşamaktan vazgeçtiğin
zamandır o sadece.
Bir yalanın dürüstlüğü,
bir dilsizin itirafları bunlar.
Zıtlığın hoş görüsü,
ışığın koyu gölgesi.
Kalemin kelama itirazı ya da
yaranın kabuğa sevgisi…
Ben senin yaranda
bir kabuk olabilirim sadece.
Ben yaşasam sen acı çekeceksin,
Sen iyileşsen ben öleceğim…
...
Zaman senle dursun değil,
zaman senle aksın istiyorum.
Ellerimde mazinin külleri,
gözlerime üfleme ne olur,
zaten körelmiş hislerim.
Ben sana yürümek değil,
sana yol almak istiyorum.
Sana dokunmak değil,
sana karışmak istiyorum.
Sana varmak değil,
sana ulaşmak istiyorum.
Her uykum ölüm olsun,
her gidişim hicret.
Her bakışım veda olsun,
ve her sözüm vasiyet…
...
Ey gece gözlü,
Gözlerin ömür karası!
Al beni karanlığına,
Çek perdelerini gönlümün
tüm aydınlıklar sana feda olsun!
Gülüşün düş kapanı;
gel en sevdiğim kabusum ol!
En korktuğum gerçeğim!
En suskun sitemim ol,
Ya da en güçlü sesim.
İmkansızın canı cehenneme!
Acı benim, şiir senin.
Kime ne?
...
Yazar: Ahmet Çabuk
Hazırlayan: Selim Öztürk
Okuyan: ImOriqinaL